Tarihçe

Astronomi
 (gök bilimi ya da gökbilim), kökenleri, evrimleri, fiziksel ve kimyasal 
özellikleri ile gök cisimlerini açıklamaya çalışmak üzere gözleyen bilim dalıdır. 
Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir. 
Astronomi daha açık bir deyişle, yörüngesel cisimleri ve Dünya atmosferinindışında gerçekleşen, yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızlar, kutup ışıkları, galaksiler (gökadalar)
 ve Kozmik mikrodalga arkaplan ışıması gibi gözlemlenebilir tüm olay ve olguları 
inceleyen bilim dalıdır. Evrende bulunan her çeşit maddenin dağılımını, hareketini, 
kimyasal bileşimini, evrimini, fiziksel özelliklerini ve birbirleriyle etkileşimlerini inceler.
Astronomi terimi eski Yunanca'daki astron ve nomos (άστρον et νόμος) sözcüklerinden
 türetilmiş olup, «yıldızların yasası» anlamına gelir. Asteroitlerin ve kuyruklu yıldızların
 keşfindeki katkıları göz önüne alınırsa, astronomi amatörlerin de halen etkin bir rol 
oynayabildikleri nadir bilim dallarından biridir.
Gök bilimi yeryüzündeki en eski bilimlerden biri olarak kabul edilir. Arkeolojik bulgular
 en eski çağlarda bile insanların gök biliminin konuları hakkında bilgileri olduğunu ortaya 
koymaktadır. Neolitik çağda insanlar ekinoksların periyodik karakterini, mevsimlerle ilişkisini
 ve bazı takımyıldızları bilmekteydiler. Modern gök bilimi gelişimini, özellikle antik çağdaki ve
 onları izleyen matematikçilere ve Ortaçağ’ın sonunda keşfedilmiş gözlem aletlerine borçludur.
Başlangıçta ayrılmaz bir ikili sayılan ve paralel olarak ilerleyen astroloji
 ve gök bilimi zamanla
 yollarını birbirlerinden ayırmak zorunda kalmışlardır.

Antik Çağ'da astronomi

  • Astronomi önceleri yalnızca, çıplak gözle görülen gök cisimlerinin gözlemi ve hareketleri hakkındaki öngörülerden oluşuyordu. Eski zamanlarda gözlemler çıplak gözle yapılıyorsa da o zamanlar günümüzdeki gibi sanayi ve ışık kirliğinin bulunmayışı insanlara büyük bir avantaj sağlıyordu. Bu yüzden antik çağda yapılan gözlemlerin günümüzde yapılması neredeyse olanaksız derecesinde zordur.
  • Eski insanların dairesel tarzda dikmiş oldukları 6.500 yıllık megalitlerin (Nabta Playa, Stonehenge) astronomik gözlem amacıyla kullanıldıkları sanılmaktadır.
  • Eski çağlarda astronomide ilerlemiş uygarlıklardan bazıları, Çin, Hint, Sümer, Kalde, Mısır, Toltek, Zapotek ve Maya uygarlıklarıdır.
  • Rig-Veda'da Güneş'in hareketine bağlanan 27 takımyıldızdan ve 13 bölümlü zodyaktan söz edilir.
  • Mayalar ise teleskopları olmadıkları halde Venüs’ün evrelerini ve tutulmalarını tam olarak saptayabilmişlerdi.
  • Antik Yunanlar'ın gök bilimine yaptıkları en önemli katkı, yıldızları kadir derecelerine göre sınıflandırmaya çalışmış olmalarıdır.


Orta Çağ'da astronomi


Ortaçağ’da astronomi bilgilerinin İslam bilginlerince geliştirildiği ve bu bilgilerin sonradan Batı'ya aktarıldığı görülür. Astronomiyi geliştiren bu İslam bilginlerinden başlıcaları şöyle sıralanır:
  • Fergani (805–880), Gök cisimlerinin hareketleri üzerine yazılar yazdı, ekliptiğin eğikliğini hesaplamasını sağladığı gözlemlerde bulundu.
  • Kindi (801–873), filozof ve ansiklopedici bilgin, astronomi üzerine 16 eser yazdı.
  • Battani (855–923), astronom ve matematikçi
  • Hasib El-Mısri (850–930), Mısırlı matematikçi
  • Harezmi (780-850): Türkistanlı matematikçi.
  • Ebubekir Er-Razi (864–930), İranlı bilgin
  • Farabi (872–950) büyük filozof ve bilgin.
  • Khujandi 10. yüzyılın sonunda Tahran yakınında bir gözlemevi inşa etti.
  • Ömer Hayyam (1048–1131), cetveller hazırladı, takvimi geliştirdi.
  • İbn-i El-Haytham (965–1039), matematikçi ve fizikçi.
  • Biruni, (973–1048), matematikçi, astronom ve ansiklopedici.
  • Tusi (1201–1274), filozof, matematikçi, astronom ve ilahiyatçı; trigonometrinin kurucularından biri olarak kabul edilir.
  • Gıyaseddin Cemşid (1380–1429), (Özbekistan)
  • Uluğ Bey (1393 - 1449) Timur İmparatorluğu'nun 4. hükümdarı. Matematikçi ve astronom.
  • Ali Kuşçu (1403 - 1474) Türk astronom, matematikçi ve dilbilimci
Gök bilimin gelişmesinde devlet adamlarının yapmış olduğu kişisel girişimler de önemli bir yer tutmaktadır. Selçuklular döneminde yaşamış olan Kırşehir emiri Caca Beyburada kendi adıyla kurmuş olduğu medresede gök bilimin gelişmesine imkân sağlayacak ortamı oluşturmuştur.

Rönesans'ta astronomi


  • Kopernik Güneş merkezli güneş sistemi modelini fikir olarak ortaya attı.
  • Kopernik'in fikri Galileo ve Kepler tarafından savunuldu, geliştirildi ve düzeltildi.
  • Kepler Güneş’in çevresindeki gezegenlerin hareketini belirleyen bir yasalar sistemi olduğunu düşünen ilk kişi oldu.
  • Çekimi hareket yasalarıyla tanımlayan Newton oldu. Böylece gezegenlerin hareketine makul bir açıklama getiren ilk kişi de o oldu. Aynı zamanda yansıtıcı teleskobu icat etti.

Günümüzde astronomi

Astronomi 19. ve özellikle 20. yüzyılda baş döndürücü bir hızla ilerlemiştir. Yakın zamanlardaki keşif ve gelişmelerle ilgili olarak şunlar söylenebilir:
  • Teleskopların geliştirilmiş olmasının yanı sıra, diğer bilim dallarındaki ilerlemelerin de gök bilimine yardımcı olmaları sayesinde, evrenin gizleri bir bir açığa çıkmaktadır.
  • Astronomideki en önemli gelişmelerden biri, tayf ölçümü de denilen spektroskopinin (maddelerin ışıkla olan etkileşimlerini anlamaya çalışma, maddelerin soğurduğu ve yaydığı ışığı, yani elektromanyetik dalgaları saptayarak maddenin yapısı hakkında sonuçlara varma tekniği) yani yıldız ışığının elektromanyetik spektral analizine başlanmış olmasıdır.
  • Diğer yıldızların ışıklarının analizi, bu yıldızların ışığının temelde Güneş’in ışığından farksız olduğunu, fakat yıldızlar arasında sıcaklık, kütle ve boyut bakımından son derece büyük farklılıklar bulunduğunu göstermiştir.

Evrenin genişlemesi, galaksiler giderek birbirinden uzaklaşmaktadır.
  • 20. yüzyılın başında diğer galaksilerden ayrı bir birim olarak galaksimizin varlığı kanıtlanabilmiştir.
  • Ardından Hubble yasası ile evrenin bir genişleme içinde olduğu saptanmıştır; galaksiler giderek birbirinden uzaklaşmaktadır.
  • Kozmolojik termik ışıma (fosil ışıması) ve kimyasal elementler ve izotoplarının maddeden ayrılmasını açıklayan farklı nükleosentez teorileriyle büyük ölçüde astronomi ve fiziğe dayalı olan Büyük Patlama kuramı yoluyla kozmoloji özellikle 20. yüzyılda büyük gelişmeler göstermiştir.
  • 20. yüzyılın bu alandaki son gelişmeleri olarak, radyoteleskopların, radyoastronominin, modern bildirişim araçlarının ortaya çıkması sayılabilir. Bunlar sayesinde,elektromanyetik dalgalarla uzayı aşan parçacıkların spektroskopik analizi yapılabilmiş ve böylece uzak gök cisimleri üzerinde yeni deney türleri olanaklı hale gelmiştir.

Sosyal Medya

TwitterFacebookGoogle PlusLinkedInRSS FeedEmail